Ülkenin OTC sektörünün devi Amerikan pazarına açıldı. Kurumun CEO’su Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil ABD açılımı öncesi hazırlıkları, tepkileri ve dev pazardaki hedefleri anlattı.
Mevlüt Bey, Zade Vital’i ülkemiz sınırlar dışına taşımak ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yatırım yapmak fikri nasıl oluştu?
ABD pazarı yatırımımız Grubumuzun sağlık alanındaki 50 yıllık projeksiyonunun bir parçası. 2000’li yıllarda bitkiler üzerinde Ar-Ge çalışmalarımızı başlatırken, ülkemizin değerlendirilemeyen bitkisel kaynaklarını katma değerli ürünlere dönüştürmek ve Türkiye’den dünyaya açılan global bir sağlık markası oluşturmaktı. Türkiye pazarındaki gelişimimiz ve planlarımızla doğru orantılı olarak 2017 yılında ABD Chicago’da Zade Global Inc şirketimiz faaliyete geçti. Bu senenin ikinci yarısından itibaren de Zade Vital’i ABD pazarına sunarak, milli markamız haline getirmekten gurur duyuyoruz. Çünkü tüm dünyanın doğala yönelmesi, hastalık kavramlarının sağlığın devamlılığı yönünde değişmesi insanların doğal ve destekleyici ürünlere olan ilgisini sürekli artırıyor. ABD’de 400 milyona yaklaşan ve 8 milyarlık dünya nüfusunun tamamını etkileyen nüfusu ile wellness pazarının en önemli odak noktalarından birini oluşturuyor.
ABD’de markanızı tanıtmak ve kuvvetlendirmek için ne gibi çalışmalar yaptınız?
ABD pazarı dünyanın en kompleks pazarları arasında yer alıyor ve her açıdan çok büyük farklılıklar gösteriyor. Gerek tüketici profilleri, beklentileri ve ihtiyaçları gerek yasal mevzuatlar açısından çok ciddi bir altyapı çalışması gerektiriyor. Pazarın özdenetiminin yüksek olması ve son derece hızlı tepki vermesi her konu başlığının iki kez irdelenmesini gerekli kılıyor. 135 yıllık tarihimizde pek çok ülke ve hizmet lansmanı yapmış bir kurum olarak hazırlık bizim için en önemli aşamayı oluşturuyor. Sadece ABD pazarına özel olarak oluşturduğumuz, Türk ve Amerikalı bilim insanlarından ve profesyonellerden oluşan 100 kişilik çalışma grubumuz bir senedir çok ciddi bir hazırlık süreci yürütüyor. Amerikalı ve Türk iş ortaklarımızı da bu listeye kattığımızda 250 kişilik bir çalışma grubu kesintisiz bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Çalışma grubunda Ar-Ge, ürün geliştirme, medikal, ruhsatlandırma, üretim, tasarım, pazarlama ve satış gibi tüm kritik başlıklar kendi alt çalışma gruplarına sahip. Hem ben bizzat hem de Genel Müdürümüz Beril Koparal, ağırlıklı olarak ABD’de bulunarak bu çalışmaları koordine ediyoruz. Şu an test çalışmalarımızın devam ettiği ABD pazarında, tüketicilerin Ekim ayından itibaren ürünlerimize ulaşmasını planlıyoruz.
Takip ettiğimiz kadarıyla Amerika’da yoğun bir ilgiyle karşılaştınız. Çeşitli organizasyonlarda yer aldınız. Hatta Dr. Mehmet Öz’e ürünlerinizi tanıtma fırsatı buldunuz. Bu tür pazarlama ve halkla faaliyetlerinden edindiğiniz gözlemleriniz nelerdir?
Markamızı ABD’de yaptığımız çalışmalarda bilim insanlarına, ajanslara, aracı kurumlara, eczacı ve hekimlere ve halka gösterme fırsatı bulduk. Chicago ofisimizi ve depomuzu pek çok ABD vatandaşı ziyaret etti. Buradaki showroom’umuzda markamızı ve faaliyetlerimizi bizden dinlediler. Hepsi çok etkilendi. Gerek kalitemiz gerekse pazarlama faaliyetlerimizi çok başarılı bulduklarını ifade ettiler. Global bir markanın gerekliliklerini yerine getirdiğimizi ve ABD’de başarılı olacağımızı belirttiler. New Jersey’deki eczanelerde ürünlerimiz geniş alanlarda tüketicilerle buluşmaya başladı. Kullanıcılardan da çok güzel geri bildirimler alıyoruz. Sizin de söylediğiniz gibi Dr. Öz ile de markamızı ve stratejilerimizi paylaşma fırsatı bulduk. Kendisi bizi çok etkileyici bulduğunu ve başarımız için bize elinden gelen desteği vereceğini ifade etti.
ABD pazarında ürünlerinize gösterilen ilgi nasıl? Ne tür geri bildirimler alıyorsunuz?
Gerek tüketici testlerinde gerek ilgili taraflarla yaptığımız görüşmelerden aldığımız tepkiler son derece olumlu. Bunu da yenilikçi ve öncü yaklaşımımıza borçluyuz. Farklı ürün kategorilerimizle ABD pazarında da, 7’den 70’e herkesin farklı sağlık ve güzellik ihtiyaçlarını karşılamayı ve kişisel besin desteği sunmayı hedefliyoruz. Dünyada henüz yeni yeni konuşulmaya başlanan kişiye özel besin desteği kavramını sahiplenerek, ülkemizi tüm dünya OTC pazarında öncü konuma getirmeyi planlıyoruz. Dört farklı doğal sağlık destek ürününü bir pakette sunduğumuz Combo Serimiz (ABD’deki adıyla Concept serimiz), birden fazla doğal destek ürününü bir kapsülde toplayan FixMix serimiz (ABD’deki adı ile VitalMix) büyük ses getiriyor. Ayrıca Cold Press bitkisel ürünler alanında dünyanın en zengin ürün çeşitliliğini sunuyoruz. Yakın gelecekte fındık, incir, Antep fıstığı gibi topraklarımıza özgü bitki ve meyveleri global pazarlarda talep gören besin destekleri haline getirmek üzere tüm gücümüzle çalışıyoruz.
Türk eczacıların yoğunlukta olduğu bir pazar, ABD pazarı. Onlar nasıl karşıladılar bu girişimi?
ABD’de yaşayan eczacılarımız, doktorlarımız ve akademisyenlerimizin çok büyük desteğini görüyoruz. Sağlık profesyonellerimizin yanı sarı ABD’de ülkemizi temsil görevinde bulunan yetkililerimiz, farklı iş kollarında faaliyet gösteren vatandaşlarımızın sevgisi ve katkıda bulunma istekleri bizi her geçen gün daha da güçlendiriyor. ABD gibi zor bir pazarda başarılı olabilmek için gerçekten çok büyük bir çaba sarf ediyor ve 24 saat aralıksız çalışıyoruz. Global platformlarda söz sahibi olacak global milli marka oluşturabilmek uğruna yaptığımız bu çalışmalar sırasında etrafımızda örülen birlik ve beraberlik yumağını her zaman sevgi ve minnetle hatırlayacağız.
Zade Global’in ABD pazarına girerken hedefleri nelerdi? Bu hedefleri gerçekleştirme noktasında kendinizi nerede görüyorsunuz?
Daha önce belirttiğim gibi Zade Vital ürünlerimizin sonbaharda ABD’li tüketicilerle buluşmasını hedefliyoruz. Sağlıklı yaşam (wellness) kavramının doğduğu ABD topraklarında tüketicilerin %70’i besin destekleri kullanıyor ve bu alandaki farkındalık oldukça yüksek. Tüm bu verileri ve Pazar gerçeklerini titizlikle alt alta koyarak kısa ve uzun vadeli stratejik planlarımızı hazırlamış durumdayız. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalar, tüketicilerden aldığımız olumlu ön tepkiler, potansiyel iş ortaklarımız ile gerçekleştirdiğimiz değerlendirme toplantılarımız Zade Vital’in ABD pazarında iddialı konumda olacağını gösteriyor.
Üretim ve kalite standartlarınızı en üst seviyede tutabilmek için çok çalıştığınızı biliyoruz. Dış pazara açıldığınız bu dönemde TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi Belgesi’ni aldınız. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi Belgesi’ni dünyada tüm sektörler içinde ilk kez almanın onurunu yaşıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada hijyen ve sanitasyon eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan enfeksiyon hastalıkları ölüm sebeplerinde ilk sıralarda yer alıyor. Bu nedenle hijyen ve sanitasyon uygulamaları, koruyucu hekimliğin de temelini oluşturuyor. Hijyen, hangi sektör olursa olsun tüm kurum ve kuruluşlar için bir kalite göstergesi.
Helvacızade Grubu olarak kurulduğumuz 1888 yılından beri tek amacımız var; Her zaman sağlıklı ve güvenilir ürünler geliştirip toplum sağlığına ve yaşam kalitesine katkıda bulunmak… Bu yolda da her zaman en iyisini yapmayı hedefleyerek çok çalıştık. “Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi” belgelendirmesini uluslararası alanda ilk kez başlatan TSE (Türk Standartları Enstitüsü) bu kapsamda, Konya’daki Zade & Zade Vital Ar-Ge Merkezleri ve Üretim Tesisleri’mizi ziyaret etti. Yapılan denetim sonunda, hijyen ve sanitasyon uygulamalarının kuruluşumuzla entegre olması ve yapılandırılmış bir yönetim sistemi içerisinde yer alması ile TS 13811 Hijyen ve Sanitasyon Yönetim Sistemi Standardı Belgesi’ni almaya hak kazandık. Belgemizi Konya’daki Ar-Ge merkezlerimiz ve tesislerimizde düzenlenecek törenle Sayın TSE Başkanımız Prof. Dr. Adem Şahin ve TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun elinden almak bize tarihi bir şeref anını yaşatacak.
ABD’den sonra yatırım yapmayı planladığınız başka ülkeler var mı? Yatırım bölgesini neye göre belirliyorsunuz?
Helvacızade Grubu olarak yemeklik bitkisel sıvı yağ ürünlerimizi dünya genelinde 85 ülkeye gönderiyoruz. Zade Vital ürünlerimizi ise ABD dışında 12 ülkede buluşturduk. Bu ülkeler arasında Singapur, Katar, Hollanda, Yemen, Pakistan, Bosna&Hersek, Azerbaycan ve İran gibi önemli pazarlar yer alıyor. Besin destekleri, ilaç ve gıda alanlarındaki tüm uluslararası platformlarda yer alarak ürünlerimizi anlatıyor, Türkiye’nin de sağlık alanında Ar-Ge yapabileceğini tüm dünyaya gösteriyoruz. Şu anda Portekiz, İspanya ve İtalya’da ruhsat çalışmaları devam ediyor. Ayrıca Avrupa Amazon’da da süreç ilerliyor. Ayrıca iş kollarımızla ilgili tüm dünyadaki gelişmeleri de takip ederek potansiyeli yüksek ülkeleri tespit ediyoruz. Şu anda yine çok büyük bir Pazar olan İngiltere’de yapılanma çalışmalarımızı da yürütüyoruz.
Gelecek dönem için planlarınız nelerdir? Zade Global’i nerede görmeyi hedefliyorsunuz?
Birincil olarak sağlık alanında büyümeye devam etmeyi planlıyoruz. Ülkemizi ilaç ithal eden ülke konumundan ihraç eden ülke konumuna gelmesine destek olma hedefimiz Zade Global Inc. şirketimize büyük bir sorumluluk yüklemekte. Bu doğrultuda Zade Global’in global sağlık pazarında iddialı bir oyuncu olmasını hedefliyor, bunun için çalışıyoruz.